Osmaniye deki düğünlerde eğlenmek amacıyla damat adayının pantolonu yırtılıyor, başından aşağı çamur dökülüyor ve daha birçok muziplik yapılarak sabrı sınanıyor.

Kepçe operatörü Ahmet Köse (24), Cumhuriyet Mahallesindeki evinde, davullu zurnalı düğün yaptı.

Arkadaşlarının isteklerini yerine getiren damat, bu esnada davetlileri hem güldürdü, hem eğlendirdi.

Düğününde davul çalan, davulla takla atan ve ağızıyla yoğurt olan tepside para arayan Köse’nin arkadaşlarının isteğiyle, pantolonu yırtıldı, ayakkabısı atıldı, başında yumurta kırıldı, sırtında davul çalındı, başına çamur ve su döküldü.

Köse, düğünlere davet edilenlerin en iyi şekilde ağırlandığını ve isteklerinin yerine getirildiğini belirterek, "Kendim ettim, kendim buldum" dedi.

Samimi olduğu arkadaşlarının düğününde, onlardan farklı isteklerde bulunduğunu ifade eden Köse, kendi düğününde de aynı şeyleri yaşadığını söyledi.

Misafirlerin, düğün sahibine para verdiğini ve bunun davul zurna eşliğinde yapılan “şaba” geleneği olduğunu anlatan Köse, "Düğünlerde davetliler davul zurna ile karşılandıktan sonra önceden hazırlanan yere oturtularak kolonya, şeker ve kahve ikram edilir. Daha sonra önceden düğün sahibi tarafından belirlenen abdal ağası, konuklarla tokalaşır. Bu tokalaşma şabanın başladığının işaretidir. Şabaya oturan kişi, düğün sahibine destek amacıyla vereceği parayı hemen vermek istemediği zaman abdal ağasını, düğün sahipleri ve damadı davul zurna eşliğinde oynatmak gibi çeşitli isteklerde bulunur. Misafirin isteği yerine geldikten sonra abdal, tekrar şabaya başlar. Konuk, önce, abdala vereceği bahşişi sonra da düğün sahibine vereceği parayı yere atar" diye konuştu.

Köse, düğünlerde özellikle gençlerin, güzel vakit geçirmek için damat adayından çok ilginç isteklerde bulunduğunu belirtti.

Düğününde, şaba esnasında arkadaşlarının isteklerine kızmadığını ifade eden Köse, "Ben de arkadaşlarımın düğününde onlardan ilginç isteklerde bulunmuştum Şimdi aynı şekilde benim başıma geldi. Hep birlikte güldük, eğlendik. Zaten düğünlerin amacı da budur" ifadelerini kullandı. Ümit Kahrıman