Taşdelen, ekonomik gelişmeleri değerlendirerek Türkiye’nin sosyal devlet olma sorumluluğundan asla vazgeçemeyeceğini kaydetti.
Devletin vatandaşlarını çaresizliğe mahkûm edemeyeceğini ifade eden Taşdelen, şunları kaydetti:
“Asgari Ücret Tespit Komisyonu, toplantısına katılan işçilerin, yaşadığı zorlukları anlattığı, haberleri üzüntü ile izledik. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı, karşısında özellikle "emekli maaşları" ve "asgari ücret" hiçbir mazeret ve açıklamayı haklı kılamayacak kadar yetersiz hale gelmiş durumda. Türkiye sosyal devlet olma, sorumluluğundan asla vaz geçemez.
Devlet vatandaşlarını çaresizliğe mahkûm etmez ve edemez. Çalışanlarımızı, emeklilerimizi, hayat startlarına ezdirmemeliyiz. Emekli maaşları, asgari ücretin altında olmamalıdır.
Emekli maaşları yılda iki kez tespit edilmeye devam edilmeli ve asgari ücrete enflasyon +yüzde 10 refah payı verilmelidir. Kriz dönemlerinde kamu yatırımları ertelenebilir, küçültülebilir, ancak alt gelir gruplarının ve dezavantajlı kesimlerinin hayatlarını idame ettiremeyecek duruma düşmesi, bir devlet meselesidir”.
Taşdelen, hükümetin memur ve emekli maaşları ile asgari ücretin belirlenmesinde, milletin içinde bulunduğu startları ve taleplerini görmezden gelmemesi gerektiğini vurguladı.