Almanya Başbakanı Friedrich Merz Almanya Meclisinde yaptığı açıklamalarda İran-İsrail ve Rusya-Ukrayna başlıklarına değinirken, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırılarıyla neyi hedeflediğini hala sorguladığını belirterek, "Artık Gazze için bir ateşkes anlaşmasına varmanın zamanı geldi" dedi.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz, bugün ve yarın Hollanda’nın Lahey kentinde gerçekleştirilecek NATO Zirvesi öncesinde Almanya Meclisinde açıklamalarda bulundu. Almanya Başbakanı Merz, konuşmasında İsrail-İran çatışmasına ve ABD Başkanı Donald Trump’ın ateşkes açıklaması sonrası yaşanan gelişmelere, Gazze’deki son duruma, Rusya-Ukrayna Savaşına ve Avrupa ile Almanya’nın güvenliğine yönelik adımlara değindi. İsrail’in Gazze Şeridine yönelik saldırılarına ilişkin olarak Merz, "Gazze Şeridi’nde İsrail’in neyi amaçladığını hala sorguluyorum. Gazze Şeridi’ndeki insanlara, özellikle kadınlara, çocuklara ve yaşlılara insancıl davranılması gerektiğini hatırlatıyoruz. Şu anda ve bugünlerde Gazze için bir ateşkes anlaşması imzalanmasının zamanı da geldi" ifadelerini kullandı.
İsrail-İran çatışmasına ve ABD Başkanı Donald Trump’ın ateşkes çağrısına ilişkin de konuşan Merz, "İsrail ve ABD’nin eylemlerinin İran’ı yıkıcı hedefine yaklaşmaktan kalıcı olarak vazgeçireceğini umuyoruz. İsrail, İran’ın nükleer programından dolayı tehdit altındadır, ancak aynı zamanda İran ile olan çatışma tüm bölgeyi bir savaşa sürüklememelidir. Bu nedenle, Federal Hükümet olarak elimizden gelen tüm diplomatik çabaları da tam olarak bunu önlemek için gösteriyoruz" dedi.
"NATO Zirvesinde durumu nasıl istikrara kavuşturabileceğimizi görüşeceğiz"
Merz, "Bu nedenle, ABD Başkanı’nın ateşkes çağrısını memnuniyetle karşılıyoruz. ABD ve İsrail ordusunun İran nükleer tesislerine yönelik askeri saldırılarının ardından bu ateşkesin başarılı olması çok olumlu bir gelişme olacaktır. Bu, Orta Doğu’yu ve dünyayı daha güvenli hale getirebilir. Hem İran’ı hem de İsrail’i ABD Başkanı’nın bu çağrısına uymaya çağırıyorum. Katar ve bölgedeki diğer ülkelere, son günlerdeki ve saatlerdeki dramatik gelişmelerde gösterdikleri sağduyu için teşekkür ediyoruz. ABD’li ve Avrupalı ortaklarımızla, bugün Lahey’de düzenlenecek NATO Zirvesinde bu durumu nasıl daha da istikrara kavuşturabileceğimizi görüşeceğiz" ifadelerini kullandı.
"İsrail’in güvenliğini sağlamak Almanya’nın devlet meselesi"
İsrail- İran çatışması ve İran’dan gelen nükleer tehdit başta olmak üzere Orta Doğu merkezli gelişmelere değinen Merz, "Avrupa’dan çok uzaktalar ancak Almanya’yı etkiliyorlar. Özgürlüğümüz, güvenliğimiz ve refahımız bu nedenle tehlikede" dedi.
İsrail’in kendini savunma hakkına sahip olduğunu, İsrail’in varlığını savunmak ve güvenliğini sağlamak ise Almanya’nın devlet meselesi olduğunu yineleyen Merz, Avrupa Birliği’nin (AB) İsrail ile ortaklık anlaşmasını askıya alması tartışmalarına ilişkin olarak da, "Almanya hükümeti bu anlaşmayı askıya almaya veya hatta feshetmeye hazır değil" açıklamasını yaptı.
"Putin, sadece gücün dilinden anlar, o yüzden yaptırım sürecek"
Konuşmasında Rusya-Ukrayna Savaşına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Merz, "Putin, Ukrayna’da işlediği savaş suçlarıyla bugüne kadar evrensel hukuk kurallarına aldırış etmedi, Orta Doğu’daki gelişmelerin gölgesinde tüm diplomatik çabalara rağmen Ukrayna şehirlerine hava saldırıları düzenledi" dedi.
"Bu noktada, diplomatik araçların bu konuda yeterince kullanılmadığını iddia edenlere şunu söylemek istiyorum. Gerçek ve kalıcı bir barış, tüm tarafların barışa hazır olmasını gerektirir. Oysa Rusya, Ukrayna halkına yönelik yeni saldırı dalgasıyla, şu anda barışa hazır olmadığını göstermiştir" diyen Merz, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in birkaç gün önce Rusya’nın St. Petersburg şehrinde Rusların ve Ukraynalıların tek bir halk olduğunu, tüm Ukrayna’nın Rusya’ya ait olduğu yönündeki sözlerini hatırlattı. "Saldırganlığa boyun eğmek ve kendi ülkesini terk etmek barışa götüren bir çözüm değildir. Bu, bizim istediğimiz barış gibi gerçek bir barış değildir. Gerçek barışa yönelik gerekli şartları oluşturmak için AB olarak Ukrayna ile omuz omuza çalışıyoruz. Putin sadece gücün dilini anlar ve bu nedenle barış çabalarında bu dilden konuşmak lazım. Bu bağlamda, Brüksel’de yapılacak Avrupa Konseyi toplantısında uygulamaya koymak istediğimiz Rusya’ya karşı 18. yaptırım paketi bulunmaktadır. Bu paket, Putin’in şu anda savaş makinesini finanse etmek için kullandığı ve Baltık Denizi’nde giderek daha agresif bir şekilde faaliyet gösteren ‘gölge filosunu’ özellikle etkileyecektir" açıklamasını yaptı.
"ABD hükümetinin Avrupa’da barışı güvence altına alacağından eminim"
ABD’ye gerçekleştirdiği ziyareti de hatırlatan Merz,"Ziyaretimde ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarını daha da güçlendirmesini savundum. ABD hükümetinin bu yolu izleyeceğinden ve Avrupa’da önümüzdeki yıllar için barışı güvence altına alacağından eminim. Lahey’de NATO Zirvesinde bir araya gelmemizin amacı budur" ifadelerini kullandı. Gelecekte AB’nin Rusya’ya yönelik başka yaptırımlara da karar vereceğini belirten Almanya Başbakanı, "Bunu, bazılarının iddia ettiği gibi, ABD ve başkanına bir iyilik yapmak için yapmıyoruz. Rusya, tüm Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğini ve özgürlüğünü aktif ve agresif bir şekilde tehdit ediyor. Bu nedenle, Almanya da sorumluluk almalıdır. NATO’da adil bir pay üstleneceğiz ve ittifak ortaklarımızla mutabık kaldığımız yeni hedeflerin yerine getirilmesini sağlayacağız" ifadelerini kullandı.
"Alman ordusunu Avrupa’nın en güçlüsü yapacağız"
Alman ordusunu Avrupa’nın en güçlü konvansiyonel ordusu haline getirecekleri yönündeki sözlerini yineleyen Merz, "Almanya olarak, Baltık komşularımızın Rusya’nın emperyalist politikasına yönelik uyarılarını uzun süre duymak istemedik. Bu hatayı fark ettik. Burada bir kez daha tekrar ediyorum. Litvanya’nın güvenliği, Almanya’nın güvenliğidir. Avrupa Konseyi’nde Avrupalı ortaklarımızla, yeni savunma kaynaklarını mümkün olan en hızlı, en iyi ve en verimli şekilde nasıl birlikte kullanabileceğimizi konuşacağız" dedi.
ABD ile gümrük tarifeleri anlaşmazlığı
Merz, ABD ile AB arasındaki gümrük anlaşmazlığında Temmuz ayı başında bir anlaşmaya varılmasını umduğunu belirterek "Ancak, bu mümkün olmazsa, buna hazırız. AB çıkarlarını savunabilir ve savunacaktır" ifadelerini kullanarak konuşmasını, "Önümüzdeki haftalarda, aylarda ve yıllarda Almanya’nın hem içeride hem dışarıda gücünü yeniden kazanmasını sağlamak için çok çalışmaya devam edeceğiz" sözleriyle sonlandırdı.