Antalya’nın kalbinde, MS 130 yılında Roma İmparatoru Hadrianus’un onuruna inşa edilen ve "Üçkapılar" olarak da bilinen Hadrianus Kapısının tarihi surları, dokusuyla olduğu kadar ev sahipliği yaptığı güvercinleriyle de ilgi çekiyor. Antalya’nın sembollerinden biri haline gelen bu eşsiz yapı, geçmişin izlerini günümüzün canlı doğasıyla birleştirerek adeta bir açık hava müzesini andırıyor.
Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Antalya’da, Kaleiçi’ni keşfetmek isteyenlerin vazgeçilmez rotasında bulunan Hadrianus Kapısı, sadece tarihe tanıklık etmekle kalmıyor; aynı zamanda yüzlerce güvercine de ev sahipliği yapıyor. Kapının ve çevresindeki tarihi surların çatlaklarına yuva yapan güvercinler, tuz ihtiyacını duvarların aralarından karşılıyor ve turistler için görsel şölen sunuyor.

Ziyaretçilerden güvercinlere övgü
Afyonkarahisar’dan Antalya’ya tatile gelen Ahmet Eroğlu, Üçkapılar’a yaptığı ziyarette bu tarihi ve doğal güzellikten duyduğu hayranlığı şu sözlerle ifade etti: “Üçkapılar ve güvercinlerin yuvaları çok güzel. Çok güzel bir görüntü var, herkesin buraya gelip görmesini isterim.”
Antalya’da 25 yıldır yaşayan İbrahim Eser ise yıllardır arkadaşlarıyla Hadrian Kapısı’nın yakınındaki banklarda oturarak güvercinleri gözlemlediğini belirtti ve şunları söyledi: “Yem verince aşağıya geliyorlar, hep birlikte uçunca çok güzel görünüyor. Surların üzerinde nasıl duruyorlar bilmiyorum.”
Gün içinde ziyaretçiler tarafından bırakılan ekmek kırıntıları ve yemlerle beslenen güvercinler, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. Akıllı telefonları ve kameralarıyla bu anları ölümsüzleştiren ziyaretçiler, tarihle doğanın iç içe geçtiği bu manzaradan etkileniyor.