Bugün, 12 Temmuz 2025 Cumartesi

Dinmeyen gözyaşı: Srebrenitsa’da 30 yıl

Dinmeyen gözyaşı: Srebrenitsa’da 30 yıl

Gündem 11.07.2025 17:29:57 0
Dinmeyen gözyaşı: Srebrenitsa’da 30 yıl
Srebrenitsa’da işlenen ve modern Avrupa’nın en büyük soykırımı olarak tanımlanan katliamın üzerinden tam 30 yıl geçse de soykırımın yaşayan tanıkları, her şeyin dün gibi olduğunu söylüyor.
11 Temmuz 1995 tarihinde Avrupa’nın kalbinde, insanlığın en karanlık anlarından biri yaşandı. Srebrenitsa’da en az 8 bin 372 Boşnak erkek ve çocuk sistematik şekilde katledildi. Aradan geçen 30 yıla rağmen acılar taze, kayıplar hâlâ gömülüyor. Soykırımın yıl dönümünde, kimliği tespit edilen 7 kurban daha Potoçari’de toplu cenaze töreni ile sonsuzluğa uğurlandı. Mezarı başında dua eden aileler, gözyaşlarını tutamadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video ile mesaj gönderdiği programda TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş cenaze törenine katıldı. Dünyadan da bürokratlar ve binlerce vatandaş törene katıldı.

"Dün gibi hatırlıyorum"
Soykırımı bire bir yaşayan Hasiye Mehmetovic, "Zor, çok zor. Konuşamıyorum. İki çocuğumla kaldım. Dün gibi hatırlıyorum. Yaşanamaz gibi geliyor ama yaşamak zorundasın. Duygular çok ağır. Hiçbir şekilde üstesinden gelemezsin. Ama yaşamak zorundasın. Çocuklarımla kaldım. Her şeyimi kaybettim; annemi, babamı, erkek kardeşimi, amcamı, dayımı ve daha nicelerini" diye konuştu.

"Neden böyle olması gerekiyordu?"
Dedesinin mezarı başında göz yaşı döken 13 yaşındaki Sina Muratovi, "Neden ölmesi gerekiyordu bilmiyorum. Kendime soruyorum, neden böyle olması gerekiyordu? Gerçekten bilmiyorum. Kendimi kötü hissediyorum. Üzgünüm" şeklinde konuştu.

"Babamı sadece anlatılan hikâyelerden biliyorum"
Mezarlıkta dua eden Tima Muratovi, "Savaş çıktığında 2 yaşındaydım. Çok bir şey hatırlamıyorum. Neredeyse hiçbir şey hatırlamıyorum, çünkü iki yaşında bir çocuğun ne hatırlaması beklenebilir ki? Babamı sadece anlatılan hikâyelerden biliyorum. Tam 30 yıl geçti ama sanki dün olmuş gibi geliyor, çok acı verici. Sadece bu yere gelmek bile insanı etkiliyor. Amcalarımı, dayılarımı, babamı kaybettim. Ailemden çok kişi hayatını kaybetti. Ben küçüktüm ve sadece anlatılan hikâyeleri biliyorum" ifadelerini kullandı.

"Yapamıyorum, çok zor geliyor"
Bir bacağını kaybeden Malic Derviş, "Bilmiyorum ne desem, bunlar benim kardeşim ve kuzenlerim. Bazen buraya geliyorum ama artık gelemeyeceğim. Yapamıyorum, çok zor geliyor. Ne söyleyeceğimi bile bilmiyorum" dedi.

"Bizi Potoari’de topladılar, orada erkekleri ayırdılar, bizi çocuklarla birlikte bıraktılar. Onları öldürdüler ve gömdüler"
Soykırımda yaşananları boğazı düğümlenerek anlatan Mevlida Osmanovic, "Bizi Potoari’de topladılar, orada erkekleri ayırdılar, bizi çocuklarla birlikte bıraktılar. Onları öldürdüler ve gömdüler. Oğlum Sinovski’nin çocuklarından geriye kimse kalmadı; biri 6 yaşındaydı, biri 5. Babam kayboldu, dedeleri kayboldu, damadım kayboldu, 20’ye yakın akrabam burada kayboldu. Hepsi burada öldürüldü. Ben artık Amerika’da yaşıyorum. Çocukları alıp Amerika’ya gittim. Devletle ve kendi içimde bağımı kopardım. Etrafta kimsemiz kalmadı" diye konuştu.
Haber Kaynak : İHA