Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Diyarbakır Ticaret Borsası, Organize Sanayi Bölgesinin de aralarında yer aldığı Diyarbakır iş dünyası temsilcileri, 11 tane kamu ve özel banka müdürleriyle düzenledikleri toplantılarda kararlar aldı.
Diyarbakır iş dünyası, 11 tane kamu ve özel banka müdürleri enflasyonist ortamda bilançolardaki artan finansal giderlerin yönetilmesi ve alınacak tedbirlere ilişkin düzenledikleri toplantıda görüş alışverişinde bulundu.
Toplantıda Diyarbakır iş dünyası temsilcileri, yüksek enflasyonla seyreden ortamda üyelerini korumak amacıyla yapılması gerekenleri dile getirdi. Dönem dönem bir araya gelerek durum değerlendirilmesi, ayrıca yapılması gerekenlerle ilgili ortak çalışma kararı alındı. Özellikle işletmelerle bankalar arasında ilişkilerin daha güçlü ve sağlıklı kurulmasıyla ilgiliyle de ortak çalışma kararı alındı.
Diyarbakır iş dünyası ve bankalardan firmalara şu uyarılar yapıldı:
"Firmalar, kendi şirket faaliyet konuları dışında yatırım yaparken daha fazla dikkat etmelidir. Konjonktür, fizibilite ve öz sermaye yeterlilikleri konusunda detay analiz yapılmalıdır. Firmaların finans kuruluşlarından kullanacakları kredi şirket faaliyet alanı ile ilgili kullanılmalıdır; Vade ve finansman maliyeti şirket yatırımı ve karlılığı ile uyumlu olmalıdır. Firmalarımız özellikle uzun vadeli ve sabit yatırımlar için kullanmış oldukları kısa vadeli kredilerini, sağlıklı yönetebilmeleri için ilgili finans kuruluşları ile irtibata geçerek, ödeme tablosunu birlikte oluşturmalılar. İşletmeler, Finansman kuruluşları ve DTSO ile görüş alışverişinde bulunmalı ve müşavirlik desteği almalıdır. Her firmanın kendine özgü özel durumları olabilir, finansman yönetmede veya finansman desteği ihtiyacında mutlaka bankaların şube /bölge/ilgili birimleri ile irtibata geçmelidir. Kredi teminatları yapısında, bölgesel ve sektörel farklılıklar olabileceği için banka yetkilileri ile görüşülmelidir. Özellikle ticari firmalarımız, muhasebe ve finans yönetimi departmanlarını ayırmalı ve ayrı profesyoneller ile takip etmelidir. Sanayicilik yapan ve asıl faaliyeti gayrimenkul olmayan şirketlerimizin yüksek maliyetli ve kısa vadeli krediler ile gayrimenkul fonlaması yapması her konjonktürde doğru olamayabilir, bu konuda daha dikkatli olmalılar."